Özlü Sözler

Mehmet Akif Ersoy Sözleri

Mehmet Akif Ersoy Sözleri

Mehmet Akif Ersoy Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Akif Ersoy; Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal marşını yazmış olan ülkemizin en önemli şairlerinden biridir. İstiklal Marşı’nı yazması sebebiyle de milli şair olarak adlandırılır. Büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un sözleri ve şiirleri hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir. Biz de “Mehmet Akif Ersoy Sözleri” başlıklı bu yazımızda ünlü şairin öne çıkan sözlerini derledik.

İşte Mehmet Akif’in öne çıkan sözleri ve Eserlerinden alıntılar…

Konuşmak bir mana ise susmak binbir mana.
Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana…

Yetim sevindirenin ömrü çok olur…

Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa.

Şikayet olmasın amma tahammülüm bitti…

Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası
Dostunun yüz karası ; düşmanın maskarası!

Ömrümün bitmesini bekliyor en genç döneminde!
Derin izler bırakmış acılar, alnının çizgilerinde…

Aldanma insanların samimiyetine!
Menfaatleri gelir her şeyden önce.
Vaad etmeseydi Allah cenneti;
O’na bile etmezlerdi secde.

Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem,
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizârım!

Ya bu âlemde vefâ yok zâten,
Ya vefâsız bütün ebnâ-yı zaman;
Kime ok atmayı öğrettimse
Sonra bir gün beni de aldı nişan!

Kimden kime şikayet edelim biz de şaşırdık!

Irzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz ağlamazsan bari gülmekten utan.

“Kadermiş” Öyle mi? Haşa, bu söz değil doğru:
Belanı istedin, Allah da verdi… Doğrusu bu.

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
Mahşerde mi biçarelerin, yoksa felahı!

Ben ki ecdada söven maskaralardan değilim!

Müslümanlık bu değil, biz yolumuzdan saptık,
Tapacak bir putumuz yoktu, özendik, yaptık!

İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece;
Onlar ömür boyu gayret ediyorlar,
Sen ömür boyu hayret ediyorsun.

Kader hakkında ileri geri konuşmayın; zira kader, Allah’ın sırrıdır.

Ey hatırasıyla kaldığım yar,
Artık aramızda bir cihan var!
Sen gökte safa-güzin-i didar,
Ben yerde azab içinde bizar!

Geleceği karanlık görerek azmi bırakmak, korkaklıktan başka bir şey değildir.

Geçen zaman kaybolup gitti. Geleceğin ne olduğu ise belli değil. Sen ancak, içinde bulunduğun ânın sahibisin. Ama o da geçmek üzeredir.

Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme; sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.

“Medeniyyet”, esasen zâlim bir yaratıktır, adeta “tek dişi kalmış” korkunç bir canavardır…

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.

Vazgeçmiş olaydı aramaktan, ne bulurdu?
Elbet biri candan, biri canandan olurdu!

Ey, bütün dünya ve mâfîhâ ayaktayken,yatan!
Leş misin, davranmıyorsun? Bari Allah’tan utan!

İmandır cevher ki İlahi ne büyüktür…
İmansız olan paslı yürek sinede yüktür!

İmandır cevher ki İlahi ne büyüktür…
İmansız olan paslı yürek sinede yüktür!

Artık uyanın !
Memleket mahvoluyor, din de beraber gidiyor;
Size Kur’an, bakınız sade uzaktan mı diyor?

Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.

Hangi bir derdim için ağlayayım, bilmiyorum.
Döktüğüm yaşları çok görmeyiniz: Mağdurum!

Rahatı nerde bulur ah bu terk edilmiş kalbim?
Göğsümün derinliğinde binlerce bitmeyen kargaşa var!

Sen benden okurdun seni, ben senden okurdum. Yüksekliğin idrâkimi yorgun bırakınca,
Kalbimle yetişsem diye, şairliğe vurdum.

Hem vatan gitti mi, size bir başka vatan yoktur;
Çünkü mirasyedi dilenci her kapıdan kovulur!

Yıkandım bir ömürdür döktüğüm yaşlarla, yetmez mi?

Fakat sen öyle değilsin! Senin yanar ciğerin,
“Vatan!” deyip öleceksin semada olsa yerin.

Ben böyle bakıp durmayacaktım dili bağlı,
İslâmı uyandırmak için haykıracaktım.

Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol…
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.

Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir.

Cemâatten uzaklaşmak, uzaklaşmaktır Allah’tan.

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.

Uzun düşünmeye gelmez, kararımız bozulur.

Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.

Müslümanlık bu değil, biz yolumuzdan saptık,
Tapacak bir putumuz yoktu, özendik, yaptık!

Bittim artık, bilemezsin ne kadar bittiğimi;
Ah görsem şu dünyadan yıkılıp gittiğimi!

Ya Rab, sevgilinin mahrem evi üzerine
Perde perde inen bu ayrılığın anlamı ne?

Zehirli bir düğüm olmuş dudaklarında keder,
Çözülmüyor, onu ancak çözerse girye çözer!

Kendi ahlakıyla bir millet ölür yahut yaşar.

“Tarih”i “tekerrür” diye ta’rif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Gamsız insanlara eğlence gelirmiş yaşamak;
Yüreğin hisli mi, işkencedesin, tâli’e bak

Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözüm odun gibi olsun; hakikat olsun tek!

Dili yok kalbimin, ondan çok şikayetçiyim.

Bana dünyada ne yer kaldı, emin ol, ne de yâr;
Ararım göçmek için başka zemin, başka diyar.

Göz yılar önce,fakat sonra kanıksar ölümü.

Şehadete öyle doymuş ki bu öksüz toprak:
Bir sıksa insan otları, kan fışkıracak!

Kalbinde bir ümit ki yıldız gibi parlar:
İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür…

Ne yapıp yapmalı, insanlığı öğretmeliyiz.

Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Nasıl tahammül eder hür olan esaretine?
Kör olsun ağlamayan, ey vatan, felaketine!

Felâketin başı, hiç şüphe yok, cahilliğimiz.

Bence her mümkünü vaktiyle düşünmek lazım.

Asım’ın nesli.. Diyordum ya… Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!

Ümmetin haline baktım ki: Yürekler yarası!

Güçsüz müsün? Yalnız ağlamak senin hakkın!

Çocukluğumda evet, bahtiyâr idim cidden.

Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne
Acırım tükrüğe billâhi, tükürsem yüzüne!

Ey insan! Sen kendinin küçük bir cisim olduğunu sanırsın. Ama bütün âlem senin içine sığdırılıp gizlenmiştir.

Hepsi masal, hepsi yalan!
Bir onulmaz yaradır, varsa yüreklerde kalan.

Erteleyenler için, dünyada mahvolmak doğaldır.

Yalnız Yaratan’ı gör; yaratılmış olanı bırak!

Hep düş kırıklıkları taştı, ağlayan ruhumdan!

Bilir misin, ne kadar hiç imişsin ey idrâk!

İsteğine kavuştu dünya, biz yine yarınlara kaldık…
Artık bize göster ki o yarını: Bunaldık!

Fikri yok, duygusu yok, sanki yürür bir kötürüm.

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile…

Hayalimden geçerken şimdi, düşüncem darmadağın oldu.

Artık iki yüzlü insanları sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.

Deniz dalgasız olmaz,
Gönül sevdasız olmaz,
Yâri güzel olanın
Başı belâsız olmaz!
Haydin mini mini maşallah
Kavuşuruz inşallah…

İki çeşit insan vardır;
Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen,
Zaman geçtikçe yüzsüzleşen.

Mehmet Akif Ersoy


Mehmet Akif Ersoy Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Mehmet Akif Ersoy (d. 20 Aralık 1873, Fatih – ö. 27 Aralık 1936, İstanbul), Milli Şair. Arnavut kökenli Türk şair, veteriner hekim, öğretmen ve siyasetçi.

Yorum Yaz